- yerine geçmek
görevden ayrılan birinin yerini almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- yerini almak
yerine geçmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- ayağını kaydırmak
bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmak
- ilga etmek
bir şeyin varlığını ortadan kaldırmak
- yürürlükten kaldırmak
uygulanmaz duruma getirmek"Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar. Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi." - F. R. Atay
- yerine başkasını koymak
- yerine başka bir şey koyarak iptal etmek.
- yerine geçmek, yerini almak, ivaz etmek