- üstünlük
isim Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj"Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." - A. Ş. Hisar
- üstünlük derecesi
isim, dil bilgisi En, çok zarflarıyla sıfat veya başka zarfların nitelik ve nicelik bakımından kazandıkları en üstün anlam"En güzel çocuk sendin. Bu konuda söylenecek çok söz var."
- üstün
sıfat Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan"Bu nazire gazeller muhakkak ki onlardan çok üstündü." - A. H. Çelebi
- üstün
isim, dil bilgisi Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha
- mükemmel
sıfat Kusursuz"Sesinizin tonalitesi mükemmel." - N. Hikmet
- fazla
sıfat Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade"Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı." - R. N. Güntekin
- eşsiz
sıfat Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan"Senin için, köyden fışkıran eşsiz bir zekâ diyorlar." - N. F. Kısakürek
- en yüksek
- üstünlük.
- en üstünlük derecesi
- en yüksek derece veya miktar
- en üstünlük derecesi, enüstünlük derecesinde sözcük, en iyi, en üstün, eşsiz, süper
- enüstün
- mübalâğa etmek. superlatively en üstün derecede. superlativeness fevkaladelik