- yerine geçmek
görevden ayrılan birinin yerini almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- yerine koymak
gibi görmek, saymak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- yedek
sıfat Gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan, asıl karşıtı
- ikame
isim Yerine koyma, yerine kullanma
- vekâlet etmek
birinin yerine bakmak, görevini üstlenmek"İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi bir vekâlet vereceğim." - A. Gündüz
- bedel
isim Değer, fiyat, kıymet
- vekil
isim Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- temsilci
isim Hak ve görev bakımından birinin veya bir topluluğun adına davranan kimse, mümessil"Demokrasinin en basit ve en açık tarifi halkın kendi temsilcilerini gizli oy ile seçmesidir." - M. Kaplan
- vekil tayin etmek
- bedel olarak koymak
- vekil yerine koyma
- vekil, temsilci, vekalet etmek, yerine geçmek, yerine koymak/kullanmak
- yerine geçmek.