- baskı altında tutmak
özgürlüğünü engellemek, kısıtlamak"Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." - A. Ş. Hisar
- bastırmak
-i Basma işini yaptırmak"Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." - T. Dursun K
- yumuşatmak
-i Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek
- yatıştırmak
-i Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak"Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı."
- azaltmak
-i Az denecek bir miktara indirmek"İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." - B. R. Eyuboğlu
- tabi kılmak
egemenliği altına almak, boyun eğdirmek, kendine uydurmak"Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu." - P. Safa
- hafifletmek
-i Hafiflemesine yol açmak, hafifleştirmek, tahfif etmek"Damatlarının bu işten memnun görünmesi, onun azap ve sıkıntısını yarı yarıya hafifletiyordu." - R. N. Güntekin
- boyun eğdirmek
- egemenliği altına almak
- itaat altına almak
- razı olma
- zaptetmek
- zorla itaat ettirmek
- boyunduruk altına almak
- boyunduruk altına almak, yumuşatmak, azaltmak, yatıştırmak
- razı olma.
- toprağı tarıma elverişli kılmak. subdu'al boyun eğme