- hat
isim Çizgi
- çizgi
isim Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril"Bu kâğıda üç çizgi çekti." - Ö. Seyfettin
- hareket
isim, fizik Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
- çarpma
isim Çarpmak işi"Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı." - Ö. Seyfettin
- vuruş
isim Vurma işi"Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." - P. Safa
- inme
isim İnmek işi"Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum." - E. İ. Benice
- bölme işareti
isim, matematik Bölme işlemini gösteren " / veya : " işareti
- felç
isim, tıp (***) İnme
- Darbe
Askerî darbe, bir ülkede silahlı kuvvetler mensuplarının silah zoru ile ülke yönetimine el koyması. Hükûmetlerin, ekonomik ve sosyal sorunları çözmekte başarısız oldukları iddiası, cuntacılar tarafından askeri darbelerin başlıca sebebi olarak gösterilir.[1] Zaman zaman ordu tarafından hükûmetlere verilen muhtıralar da darbe benzeri sonuçlar doğurabilir.Darbeciler genellikle ordunun yapacakları eyleme karşı tarafsız kalmasını fırsat bilerek iktidarı ele geçirerek, lideri devirir; radyo, TV gibi iletişim kanallarını işgal ederek hükûmet daireleri üzerinde otorite kurar; elektrik santralleri gibi temel altyapı tesislerini ve birçok kurumu kontrol altına alır.
- vurmak
-e Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak"Masaya vurmak. Birinin başına vurmak."
- kurs
isim Ağırşak
- tuş
isim Piyano, org vb. müzik aletleriyle daktilo, hesap makinesi, bilgisayar ve telefon gibi makinelerde parmak vurulan yerlerin adı"Piyanonun tuşlarından, kemanın tellerinden uçan sesler, insana, insan olmanın mutluluğunu tattırır." - Y. Z. Ortaç
- hamla
isim, denizcilik Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması
- dokunuş
isim Dokunma (I) işi, temas"Yolda, bir aralık Lâmi dizlerinde sıcak bir dokunuş duydu." - P. Safa
- okşamak
-i Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak"Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor." - H. Taner
- sıvazlamak
-i Bir şeyin üstünde yavaş yavaş, hafifçe el gezdirmek"Kaşlarından süzülen yağmur damlalarını eliyle sıvazlayarak onlara baktı." - O. Hançerlioğlu
- kulaç
isim Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık"Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı." - Halikarnas Balıkçısı
- okşama
isim Okşamak işi"Yemeğini vaktinde vermezsem sesini çatarak mırıldanır, canı istemediği vakit okşamaya kalkarsam elimi tırmalar." - N. Hikmet
- hamlacı
isim Büyük sandal ve kayıklarda kıçtan birinci oturakta kürek çeken kimse"Dalyanda hamlacılar kaçıştı, deniz bir cam kadar sert ve hareketsiz." - A. Dino
- Golf, Club ile topa vurmaya stroke vuruşu denir.
- fırça vuruşu
- kalem vuruşu
- kürek çekme tarzı
- manevi okşama
- vuruş sesi
- vuruş tesiri
- yüzme çeşidi