- Kemer
isim Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı"Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı." - P. Safa
- çember
isim, matematik Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri
- şerit
isim Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası"Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." - F. R. Atay
- bant
isim Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant
- kayış
isim Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi"Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu." - Ö. Seyfettin
- kayış
isim Kayma işi
- atkı
isim Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü"Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı." - A. H. Müftüoğlu
- askı
isim Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne"Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım." - A. Kutlu
- çemberlemek
-i Çemberle kuşatmak
- kayışla dövmek
- sıkıntıya sokmak
- ustura kayışı
- berber kayışı
- dar ve uzun kumaş parçası
- kayış veya çemberle tutturmak
- kayış, şerit, atkı, bant, berber kayışı, ustura kayışı, kayışla bağlamak, kayışla dövmek
- kayışla bilemek. strap'hanger otobüste kayışa tutunup ayakta duran yolcu. strap iron çember demiri. strapped çemberli
- meteliksiz. strapping kayışla dövme
- tutunma kayışı
- çember.