- bastırmak
-i Basma işini yaptırmak"Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." - T. Dursun K
- tutmak
-i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin
- boğazlamak
-i Hayvan veya insanı boğazından keserek öldürmek"Ötmezse o horozu boğazlarız." - B. Felek
- engellemek
-i Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemek"Gelgelelim bu yalnız, bu mutlu ölüm düşünü tek bir şey engellemektedir." - A. Ağaoğlu
- boğmak
isim Boğum yeri
- boğulmak
nsz Boğma işine konu olmak
- boğazını sıkarak öldürmek
- boğazlamak, boğazını sıkarak öldürmek
- boğucu hakimiyet
- boğucu hakimiyet.
- boğulmak. strangle hold güreşte boğma vaziyeti