- hücum etmek
saldırmak"Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı" - Y. K. Beyatlı
- bombardıman
isim, askerlik Topa tutma
- bombardıman etmek
top ateşi veya bomba ile bir yere saldırmak
- saldırmak
-e Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek"Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." - H. C. Yalçın
- cezalandırmak
-i Bir kimseye veya varlığa ceza vermek"Meğer bizim Abdullah ve kardeşi et çalan bir kediyi cezalandırmak istemişler." - F. R. Atay
- bombalamak
-i Belli bir hedefe bomba atmak
- bombardıman, bombalamak
- bombardıman.
- uçaktan makinalı tüfekle ateş açmak