- bozulmak
nsz Bozma işine konu olmak"Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur." - B. Felek
- itiraz etmek
bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkmak, karşı çıkmak"Benim bunlara itirazım yoktu. Tek itirazım, annemin oynamaya kaldırılmasıydı." - A. Kutlu
- koku
isim Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu"Çöp kokusuyla beraber mutsuzluğu da artıyordu günbegün." - E. Şafak
- berbat olmak
kötü duruma gelmek"Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer." - M. A. Ersoy
- hadise çıkarmak
olay çıkarmak"Bir gece evvelki hadiseyi unutmak mümkün müydü?" - P. Safa
- kokmak
nsz Koku çıkarmak"Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor." - H. R. Gürpınar
- kokuşmak
nsz Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek"Çöpler kokuşmuş."
- kötü olmak
olumsuz bir durum almak"Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." - N. F. Kısakürek
- pis kokmak
- pis koku
- taaffun etmek
- kıyameti koparmak. stinkingly pis kokarak.
- pis kokmak, leş gibi kokmak, berbat olmak, pis koku
- pis koku. stink out kötü koku ile kaçırmak. stink up kokutmak