- çelik
isim Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat"Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." - R. E. Ünaydın
- çelik
isim Kısa kesilmiş dal
- çakmak
isim Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası"Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı." - B. Felek
- çakmak
isim, tıp (***) Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı
- çakmak
-i, -e Vurarak sokup yerleştirmek"Çiviyi tahtaya çakmak."
- katı
sıfat Sert, yumuşak karşıtı"Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu." - F. R. Atay
- azimli
sıfat Azmi olan
- katılaştırmak
-i Katı duruma getirmek
- sertleştirmek
-i Sert bir duruma getirmek, sertleşmesine sebep olmak
- polat
isim Çelik (I)
- masat
isim Bıçak bilemeye yarayan çelikten, çubuk biçiminde araç"Kasap masadı. Aşçı masadı."
- zahmetine değer
- hissizleştirmek
- işinin ehli
- pulat
- çelik bileği
- çelik gibi
- çelik gibi güç
- çelik gibi sertleştirmek
- çelik, sertleştirmek, katılaştırmak
- çelikten yapılan alet
- çelikten yapılmış