- sarsılmak
nsz Sarsma işine konu olmak"Aniden hızla itildi kapı, şöyle bir sarsıldı çıngırak." - E. Şafak
- sıçramak
-e Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak"Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti."
- şaşırtmak
-i Şaşırmasına sebep olmak"İşte Galip, böyle bir muhitte herkesi şaşırtan büyük bir kabiliyetle meydana çıkıverdi." - A. H. Çelebi
- korkutmak
-i Korkmasına yol açmak"Şimdi beni artık bu sessizlik korkutmakta." - A. Ağaoğlu
- ürkmek
nsz Bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş etmek"Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı." - Ö. Seyfettin
- irkilmek
nsz Ürkerek geri çekilir gibi olmak"Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını." - E. Bener
- seğirmek
nsz Genellikle vücudun bir yerinde deri ile birlikte derinin hemen altındaki kaslar hafifçe oynamak"Üç dört gün oluyor, sol gözümün alt kapağı seğiriyordu." - B. Felek
- silkinmek
nsz Üstünü silkmek
- ürkütmek
-i Ürküntü vermek
- ürkütüp sıçratmak
- korkutmak, şaşırtmak, ürkütmek, ürkmek
- korkutup şaşırtmak
- korkutup şaşırtmak.