- yerine geçmek
görevden ayrılan birinin yerini almak"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- yerini almak
yerine geçmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- vekâlet etmek
birinin yerine bakmak, görevini üstlenmek"İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi bir vekâlet vereceğim." - A. Gündüz
- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- vekil
isim Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- çalışmak
nsz Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak"Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz" - E. B. Koryürek
- dublör
isim, sinema, TV (***) Benzer