- benek
isim Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta, puan"Burunlar koyu renkte beneklerle kaplıdır." - S. Birsel
- boya
isim Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde"Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum." - F. R. Atay
- kır
isim Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk"Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü." - F. R. Atay
- boyama
isim Boyamak işi, pentür"Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır." - S. Birsel
- pas tutmak
paslı duruma gelmek, paslanmak"Demirin tozu ve pası dev işçilerin kirpiklerine yağar, gözlerine dolardı." - L. Tekin
- leke
isim Kirliliği gösteren iz"Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." - A. Ş. Hisar
- lekelemek
-i Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak"Kumaşı lekelemek."
- lekelenmek
nsz Leke oluşmak
- boyamak
-i Boya sürerek veya boyaya batırarak renk vermek"Rastıkla, yanağındaki beni boyamayı da unutmadı." - S. M. Alus
- boyanmak
nsz Boyama işi yapılmak"Pencerelerin camları beyaz yağlı boya ile boyanmış." - A. Ağaoğlu
- paslanmak
nsz Üzerinde pas oluşmak"İşlemeyen demir paslanır. Gövdemiz bir düzen içinde işletilirse ışıldar." - N. Hikmet
- vernik
isim, kimya İnce bir tabaka olarak uygulandıktan sonra saydam biçimde katı duruma gelen, kuruyan yağlar, reçine ve çözücüden oluşan kaplama malzemesi"Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?" - H. Taner
- lekeler
- leke boya
- lekelemek, lekelenmek, boyamak, leke, boya, vernik
- tahtaya renk vermek