- şaşırtmak
-i Şaşırmasına sebep olmak"İşte Galip, böyle bir muhitte herkesi şaşırtan büyük bir kabiliyetle meydana çıkıverdi." - A. H. Çelebi
- yalpalamak
nsz Dengesi bozularak bir sağa, bir sola eğilmek"Lodoslu deniz aşağıdaki kıyıyı dövdükçe koca bina derinden derine yalpalardı." - C. Uçuk
- tereddüt etmek
kararsız davranmak, duraksamak"Bir iki saniye tereddütle gözlerinin içine baktım, dudaklarımı büktüm." - E. İ. Benice
- sendelemek
nsz Dengesi bozularak düşecek gibi olmak, adımlarını şaşırmak"İkimiz de birbirine sarılmış sarhoşlar gibi bir sağa bir sola sendeliyorduk." - Halikarnas Balıkçısı
- bocalamak
nsz Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
- sersem etmek
sersemletmek"Gürültüden sersem oldum."
- sendeleme
isim Sendelemek işi
- sersemleşme
isim Sersemleşmek durumu
- hayrete düşürmek
- ayrı saatlere bölüştürmek
- karışık düzenlemek
- kanatları karşı karşıya gelmeyecek şekilde tertip etmek
- sendelemek, sendeleyerek yürümek, şaşırtmak, afallatmak, sersemletmek, ayrı ayrı zamanlara göre düzenlemek
- sersemleyip düşecek gibi olmak
- şaşırtıcı derecede
- şaşırtıcı derecede.