- ötmek
nsz Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel
- gıcırdamak
nsz Gıcırtı çıkarmak"Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim." - H. Z. Uşaklıgil
- gıcırdatmak
-i Gıcırtı çıkarmasına yol açmak"Merdivenleri gıcırdatmadan indi, kadının kapısı önünde durdu." - Y. Atılgan
- gıcırdama
isim Gıcırdamak işi
- ciyaklama
isim Cıyaklama
- cırlamak
nsz İnce ve usandırıcı ses çıkarmak
- cırlama
isim Cırlamak işi
- cıyaklamak
nsz İnce, acı ve yüksek sesle bağırmak, ciyaklamak
- cırlatmak
-i Cırlamasına yol açmak
- ciyak ciyak bağırma
- ciyak ciyak bağırmak
- paçayı sıyırma