- kavga
isim Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa"O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi." - A. Ümit
- patırtı
isim Pat pat çıkan sesin adı"Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk." - Y. K. Karaosmanoğlu
- ağız dalaşı
isim Tartışma"Marusa'yla adamın arasında bir ağız dalaşıdır başladı." - N. Hikmet
- kavga etmek
birbiriyle atışmak, dövüşmek"O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi." - A. Ümit
- atışmak
-le Tartışmak"Yoksa gene babasıyla atışıp işi mi bırakmıştı." - O. Kemal
- çekişme
isim Çekişmek işi"Sizin şu çocuğa gebe kaldığınız anlaşılınca kocanızla aranızda bir çekişme olmuştu." - N. F. Kısakürek
- bozuşmak
-le Araları açılmak"Karısı ile barıştı lakin Zühtü ile bozuştu." - B. Felek
- arbede
isim Çatışma, patırtı"İşler arapsaçına döner ve doğacak arbedeleri de önlemenin çaresi bulunmaz." - K. Korcan
- çekişmek
nsz, -le İki yönünden karşılıklı çekmek"Halat çekişmek."
- hadise çıkarmak
olay çıkarmak"Bir gece evvelki hadiseyi unutmak mümkün müydü?" - P. Safa
- dırıltı
isim Bezdirici bir biçimde söylenme, dırdır"Başın dinç, gönlün rahat. Karı dırıltısı, çocuk gürültüsü yok." - N. Cumalı
- ağız kavgası, deyişme, atışma, patırtı,
- bozmak dağıtmak
- hırgür. squabbler kavgacı.