- yapma
isim Yapmak işi
- yapay
sıfat Doğadaki örneklerine benzetilerek insan eliyle yapılmış veya üretilmiş, yapma, suni, doğal karşıtı"Yapay gübre."
- taklit
isim Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu
- benzer
sıfat Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil"Kadınların yerlerde sürüklenirken çıkardıkları seslere benzer sesler çıkardı." - L. Tekin
- sahte
sıfat Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, düzme, düzmece"Köylü kadınlar boyunlarında sıra sıra sahte altınlar... taşırlardı." - Y. K. Beyatlı
- sathi
sıfat Yüzeysel"Sathi bir inceleme."
- düzme
isim Düzmek işi"Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti?" - T. Dursun K
- aldatıcı
- asıl olmayan
- sahte, taklit, düzme
- taklidi olma
- taklidi olma.