- gösteriş
isim Gösterme işi
- saçmak
-i Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek"Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı." - M. Ş. Esendal
- harcamak
-i Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek"İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü." - S. F. Abasıyanık
- dökmek
-i Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak"İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek." - S. F. Abasıyanık
- gösteriş yapmak
başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için yapay davranmak
- savurganlık
isim Tutumsuzluk"Bu göze görünmeyen güçlü finans canavarları, savurganlığı teşvik ediyorlar." - A. Boysan
- müsrifçe para harcamak
- boş yere harcamak
- gösteriş yapma
- gösteriş, fiyaka, gösteriş yapmak
- har vurup harman savurmak.