- boy atmak
boyu uzamak, boylanmak, gelişmek"Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi." - Ö. Seyfettin
- eksen
isim Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver"Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için..." - H. Taner
- mil
isim Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı
- dingil
isim Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, eksen, aks"Öyleleri görülür ki arabanın dingilleri üzerine oturtulmuş büyük kafesler sanırsınız." - R. N. Güntekin
- delmek
-i Delik açmak, delik duruma getirmek"Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü." - P. Safa
- aks
isim Dingil
- uzamak
nsz Uzun duruma gelmek, boyu büyümek"Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı." - A. Haşim
- mihver
isim Eksen"Bir dolap beygiri gibi bir mihverin etrafında dönüp dolaşarak ağaçları muayene eder, zerzevatları sulardı." - R. N. Güntekin
- iğ
isim Pamuk, yün vb.nden iplik eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki ucu sivri ve çengelli olan, ağaçtan yapılmış araç, eğirmen, kirmen
- kirmen
isim Elde yün eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç
- eğirmen
isim İplik eğirmeye yarar araç, kirmen"İki arkadaş, yüzlerce yıllık tonozların altında eğirmenlerini çevirirlerken her günkü ahenklerine giriştiler." - H. R. Gürpınar
- fazla serpilen
- iğ mihveri
- papaz külahı
- fişnot. spindle tree iğağacı
- iğ, mil, dingil
- leylek bacaklı
- leylek bacaklı.
- spindly aşırı derecede boy atan
- sığlık veya kayalıklan belirten fener direği
- takriben 13800 metrelik iplik uzunluk ölçüsü