- sivri
sıfat Ucu keskin ve batıcı olan"Sivri gagasından kelimeler çıkarken sanki birer ok oluyordu." - Ö. Seyfettin
- Başak
isim Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı"Toprak üstünde ne tütün fidanı ne buğday başağı bırakmışlar." - A. Ş. Hisar
- delmek
-i Delik açmak, delik duruma getirmek"Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü." - P. Safa
- mıh
isim Çivi
- çivi
isim İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal veya ağaçtan yapılmış ufak çubuk, mıh
- ekser
isim Büyük çivi
- kabara
isim Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi
- başakçık
isim, bitki bilimi Çiçeklerde başağı oluşturan çiçek demeti veya topluluğu
- çivili
sıfat Çivisi olan"Bedevi kadınları altı iri çivili bir tür yarım çizme giyiyorlar." - R. H. Karay
- Golf, Golf ayakkabılarının altındaki çivilerdir.
- demir/vb.
- büyük çivi
- enser
- enserle tutturmak
- uskumru yavrusu
- yavru geyiğin boynuzu
- engellemek. spike one' guns bir kimsenin kötü niyetine engel olmak. spiky sivri uçlu
- ince ve yüksek topuk
- içki katmak
- uzun ve ucu sivri şey
- çivi ile delmek veya incitmek
- çivili.