- ekşi
sıfat Sirke veya limon tadında olan
- ters
sıfat Gerekli olan duruma karşıt, zıt
- ters
isim Hayvan pisliği
- Keskin
sıfat Çok kesici, iyi kesen"Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." - H. R. Gürpınar
- açı
isim, matematik Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
- aksi
sıfat Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi"Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti." - O. C. Kaygılı
- mayhoş
sıfat Tadı şekerli ve az ekşi olan"Mayhoş bir şerbet."
- acıklı
sıfat Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun"Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı." - L. Tekin
- aynasız
sıfat Aynası olmayan
- huysuz
sıfat Huyu iyi olmayan, kötü huylu"Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti." - Y. N. Nayır
- asık suratlı
sıfat Hoşnutsuzluğunu, kızgınlığını yüzüne sert bir anlam vererek belirten, öfkeli görünüşlü yüzü olan, asık surat, eğri çehre, eğri çehreli, askın surat"Hayatımda onun kadar asık suratlı, onun kadar alıngan, kendini beğenmiş birini görmemiştim." - A. Kutlu
- tatsız
sıfat Tadı iyi olmayan, lezzetsiz
- buruk
sıfat Burulmuş olan
- terslik
isim Ters olma durumu
- titiz
sıfat Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen (kimse), memnun edilmesi güç, müşkülpesent"Kendisi gayet titiz, kibirli, azametli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar imiş." - A. Rasim
- asitli
sıfat İçinde asit bulunan
- bayat
sıfat Taze olmayan"Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor." - H. E. Adıvar
- bozulmak
nsz Bozma işine konu olmak"Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur." - B. Felek
- ekşimek
nsz Ekşi duruma gelmek"Yoğurt ekşidi."
- ekşitmek
-i Ekşimesine yol açmak"Kiminin beyni ekşitir hayatı, kiminin de midesi." - N. F. Kısakürek
- hırçın
sıfat Belirli bir sebebi olmadan sinirlenip huysuzluk eden (kimse)"O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun." - A. H. Müftüoğlu
- kesilmek
nsz Kesme işi yapılmak
- geçimsiz
sıfat Çevresindekilerle iyi geçinemeyen, kavga çıkaran, dirliksiz
- somurtkan
sıfat Sürekli somurtan, asık suratlı, abus"Bütün halk cenazelerdeki gibi suskun ve somurtkandı." - N. Hikmet
- acımış
- değerini kaybetmek
- ekşi içki
- ekşi şey
- kötüye gitmek
- ekşi,
- asit mahlülü ile yıkama. sour cherry vişne. sour cream ekşi krema
- bozulmak. sour'ish ekşice
- mayhoş. sourly tersçe. sourness ekşilik
- terslik.