- teselli
isim Avunma, avuntu, avunç"Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile / Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle" - Y. K. Beyatlı
- avutmak
-i Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek"Düşün, bir acın var ki ben avutamıyorum / Gidiyorsun elimden, seni tutamıyorum" - F. N. Çamlıbel
- avunmak
nsz Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak"Ne de olsa amcam, ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık diye avunuyordu." - E. Bener
- avuntu
isim İnsanı avutan şey, oyalanacak şey, avunç, avunma"İnsanoğlu durumu bozulunca ille bir yerden bunun avuntusunu arayıp buluyor." - H. Taner
- hafifletmek
-i Hafiflemesine yol açmak, hafifleştirmek, tahfif etmek"Damatlarının bu işten memnun görünmesi, onun azap ve sıkıntısını yarı yarıya hafifletiyordu." - R. N. Güntekin
- teselli etmek
- teselli sebebi
- avuntu, teselli, avunma
- kederini hafifletmek
- kederini hafifletmek.