- sırıtmak
nsz Dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık veya alay belirtir biçimde gülmek, sırtarmak (I)
- sırıtma
isim Sırıtmak işi"Bu karşılıklı sırıtma ne kadar sürüyor, bilmem." - Y. Z. Ortaç
- sırıtış
isim Sırıtma işi"Cüce rolünde halkı gülmekten katıltan sırıtış, Rakım'ın bütün buruşukluklarını kaplamış, ayrık gözleri evlerinden uğramış." - H. E. Adıvar
- yılışık yılışık sırıtmak
- zorla gülümsemek
- sırıtmak, zorla gülümsemek, yapmacıklı biçimde gülümsemek, sırıtma, sırıtış
- yapmacık tebessüm
- yapmacık tebessüm.