- fırlatmak
-i Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak"Kalemi kâğıdı fırlatıp yatağıma koştum." - A. Kabaklı
- atmak
-i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."
- askı
isim Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne"Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım." - A. Kutlu
- askıya almak
altı boşalıp desteği kalmayan yapıyı dikmelerle boşlukta tutarak yıkılmaktan kurtarmak"Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım." - A. Kutlu
- sapan
isim İki ucu ip, ortası örme veya meşin olan bir taş atma aracı"Gökçe Bacı, bağrına saplanan bir okla, sapan sallayan eli havada, yere düşüyor." - T. Buğra
- izbiro
isim, denizcilik Çeşitli yükleri yukarı çekmek için halattan yapılmış sapan
- askı ile asmak
- askıya koymak
- sapanla atmak
- askı ile kaldırıp çekmek
- atmak, fırlatmak, iple asmak, taşatan, kuşatan, sapan, izbiro, kol askısı, kayış. sargı
- bir şeyi kaldırmak veya asmak için kullanılan kayış
- uzun adımlarla yaylanarak yürümek.