- polis hafiyesi
isim Dedektif"Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi." - A. Gündüz
- av köpeği
isim Tazı, kopoy, zağar vb. ava yardımcılık etmeye alıştırılmış köpek
- hafiye
isim Dedektif
- takip etmek
yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitmek, izlemek"Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum." - H. E. Adıvar
- avlamak
-i Bir avı diri veya ölü olarak ele geçirmek
- tembellik
isim Tembel olma durumu, atalet
- dedektif
isim Suç sayılan bir işi veya bu işi yapanı ortaya çıkarmakla görevli kimse, hafiye, polis hafiyesi"En usta dedektifleri bile şaşkına çevirecek kadar dolaşık ve karışık bir olaydı." - Y. K. Karaosmanoğlu
- miskinlik
isim Miskin olma durumu, meskenet
- detektif
- dedektif rolü oynamak
- dedektif rolü oynamak.
- hafiye, dedektif