- beri
isim Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı"Biraz beriye geliniz."
- sonradan
zarf Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda, muahharan"Böyle boyumdan büyük bir işe kalkıştığım için sonradan yine bir yazıklanma duydum." - A. Ağaoğlu
- yüzünden
zarf -den ötürü"Bizim kötü günlerimiz iki kez ve ikisi de benim densizliğim yüzünden yaşanmıştı." - A. Kutlu
- göre
zarf Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince"Kendime göre bir de aday buldum." - A. Ağaoğlu
- nedeniyle
zarf -den ötürü, -den dolayı, dolayısıyla, sebebiyle, hasebiyle, haysiyetiyle
- dolayı
sıfat Çevrede, etrafta bulunan"Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar." - M. Ş. Esendal
- çünkü
bağlaç Şundan dolayı, şu sebeple, zira"Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim çünkü faydasızdır." - Ö. Seyfettin
- itibaren
zarf -den başlayarak, -den beri"İşte o dakikadan itibaren onun boyalı dudaklarından, yapma sarı saçlarından nefret ediyordum." - A. H. Müftüoğlu
- madem
bağlaç "Değil mi ki, -diği için, -diğine göre" anlamlarında sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlayan bir söz, mademki"Bakma sen, madem tanıdıkmış bulur bir çaresini." - Ç. Altan
- mademki
bağlaç Madem"Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür / Mademki böyle duygularım kaldı çok şükür" - Y. K. Beyatlı
- naşi
zarf Ötürü"Hastalığından naşi gelemedi."
- ötürü
zarf Bir şeyden dolayı, bir şey yüzünden, dolayı, naşi"Sonunda biz bu hareketimizden ötürü on bir ay hapse mahkûm olduk." - S. F. Abasıyanık
- ondan sonra
- -den dolayı
- -den beri
- o zamandan beri
- edeli
- olalı
- ondan beri, ondan sonra, o zamandan beri, -den beri, -den beri, -den bu yana, -dığı için, madem ki
- çok evvel
- çoktan beri