- iç çekmek
üzüntüyle derinden soluk almak"Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." - Ç. Altan
- içini çekmek
iç çekmek"Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." - Ç. Altan
- ah
isim İlenme, beddua
- özlemek
-i Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek"Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." - A. Haşim
- arzulamak
-i İstek duymak, özlemek, istemek"O hâl geri gider ve tekrar gelmesi nefsin arzuladığı bir şey olur." - N. F. Kısakürek
- hasretini çekmek
birini çok özlemek"Hasretimden deli olacak hâle geldim." - N. Hikmet
- hasret çekmek
özlem duymak"Hasretimden deli olacak hâle geldim." - N. Hikmet
- uğuldamak
nsz Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkmak"Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm" - E. B. Koryürek
- ah çekmek
derin bir keder veya özlemle içten gelerek ah demek
- ah etmek
acı ile içini çekmek
- of çekmek
oflamak"Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu." - A. Ş. Hisar
- ahlamak
nsz İç çekmek, ah etmek, ah çeker gibi ses çıkarmak"Sabahtan beri sıkıntıdan ahladı durdu."
- iç çekme
- iç çekme, göğüs geçirme, of
- "for" ile hasret çekmek
- ah etme
- ah etme.
- ah çeker gibi ses çıkarmak