- gözden geçirmek
okumak
- kalburdan geçirmek
kalbur yardımıyla ayırmak, elemek
- araştırmak
-i Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek"Odayı iyice araştırdım ama aradığımı bulamadım."
- soruşturmak
-i Öğrenilmek istenilen şeyi birçok kişiye inceden inceye sormak, araştırmak"Paramıza mı göz dikiyorlar hele bir inceden inceye soruşturalım." - A. Gündüz
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- elemek
-i Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek"Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim" - Halk türküsü
- elekten geçirmek
elemek"Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak." - S. F. Abasıyanık
- taramak
-i Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek"Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." - Y. Kemal
- incelemek
-i Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenli bir biçimde anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek"Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler." - S. Birsel
- elemek, kalburdan geçirmek,