- sandalye
isim Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası"Odalarda mobilya namına, uzun, kısa yuvarlak bir sürü masayla sandalyeden başka bir şey yok." - E. M. Karakurt
- rütbe
isim Mertebe, derece, paye"Müfit vatandaş yetiştirmenin kutsi zevki de her rütbenin, her zevkin fevkinde değil midir?" - E. İ. Benice
- kuşatmak
-i Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek"Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu." - N. Cumalı
- mertebe
isim Aşama, derece, rütbe"Bu sanatkârı bir yarım ilah mertebesine yükselten ne kuvvet ne de hususiyettir." - A. Ş. Hisar
- kuşatma
isim Kuşatmak işi
- muhasara
isim Kuşatma
- ikamet yeri
- uzun hastalık devresi