- mâni
isim Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel"Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim." - H. R. Gürpınar
- mâni
isim, edebiyat Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri"Her köyde mâni, türkü söyleyen biri var." - M. C. Anday
- engel
isim Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- pranga
isim Ağır cezalıların ayaklarına takılan kalın zincir"Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." - F. R. Atay
- kelepçe
isim Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka"Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." - F. R. Atay
- engel olmak
önlemek, geciktirmek"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- prangaya vurmak
ayağına pranga bağlamak, zincire vurmak"Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." - F. R. Atay
- zincir
isim Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ
- zincirlemek
-i Zincirle bağlamak
- köstek
isim Saat, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir"Koltuklara kurulur, altın kösteklerini parmakları ile çevirir." - S. F. Abasıyanık
- elini kolunu bağlamak
bir şey yapamayacak duruma getirmek"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba
- zincirle bağlamak
- bağlama demiri
- elini kolunu bağlamak.
- köstek, pranga, kandal, zincir, engel