- lüzumlu
sıfat Gerek, gerekli, lazım"Sanat eserinin mimarı şüphesiz ki eseri için lüzumlu malzemenin en iyisini kullanmayı bilen kimsedir." - A. H. Çelebi
- elverişli
sıfat Uygun, müsait"Halim'e, içinde bulunduğu zor ve ezici durumdan kurtulmak için bundan daha elverişli bir fırsat çıkmazdı." - A. İlhan
- yararlı
sıfat Yarar sağlayan, yararı olan, yarayışlı, faydalı, nafi, avantajlı"Anlattıklarınız benim için çok yararlı." - A. Ümit
- faydalı
sıfat Yararlı"Çok faydalı bir şeyi anlatmak istiyorum." - N. F. Kısakürek
- yarar
isim Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj"Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık." - A. İlhan
- kullanışlı
sıfat Rahatça kullanılabilen, ergonomik"Havaalanı vardı ama kullanışlı değildi, iş olsun diye yapılmıştı, işlevsel değildi." - Ü. Dökmen
- işe yarar
- hizmete alışkın
- dayanıklı, kullanışlı, işe yarar, yararlı
- dayanıklı. serviceableness fayda
- kullanışlılık. serviceably faydalı bir surette.