- koruyucu
isim Koruyan kimse, muhafız
- gözetlemek
-i Birine veya bir şeye gizlice bakmak, dikizlemek"Arkalarından bakarken birilerinin de beni gözetlediğini sandım bir an." - E. Şafak
- nöbetçi
isim Nöbet bekleyen, nöbet sırası kendisinde olan kimse"Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm." - A. H. Çelebi
- gözcü
isim Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse"Ama adam, gözcünün kendi gördüğünden daha fazlasını görmediğine emindi." - İ. O. Anar
- sembol
isim Simge"Bir amaç uğruna göze alınacak sıkıntı ve zorlukların sabit sembolleri işimize yaramayabilir." - İ. Özel
- simge
isim Duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret, alem, remiz, rumuz, timsal, sembol
- nöbet beklemek
- nöbetçi koymak
- nöbetçi koymak.
- nöbetçi, gözcü