- arama
isim Aramak işi, taharri"Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum." - A. Ağaoğlu
- yoklama
isim Yoklamak işi, kontrol"Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu." - R. Ilgaz
- araştırma
isim Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik
- teftiş
isim Denetleme"Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." - M. Ş. Esendal
- arama yapmak
yakalamak veya suç belgelerini elde etmek için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında araştırma yapmak"Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum." - A. Ağaoğlu
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- aramak
-i Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak"Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı." - S. F. Abasıyanık
- bakma
isim Bakmak işi"Kızlara bakmaya giderken içimde hep beni beğenmeyecekler kaygısını taşıyordum." - A. Ümit
- araştırmak
-i Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek"Odayı iyice araştırdım ama aradığımı bulamadım."
- yoklamak
-i Dokunarak incelemek"Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım." - R. H. Karay
- muayene
isim, tıp (***) Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma, sağlık muayenesi"Doktor muayenesine gitmek için aldığı her randevunun ardından korkudan iştahı kesiliyordu." - S. Erez
- taramak
-i Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek"Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." - Y. Kemal
- incelemek
-i Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenli bir biçimde anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek"Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler." - S. Birsel
- soruşturma
isim Soruşturmak işi"Böyle anketler, soruşturmalar bende her zaman bir güvensizlik yaratmıştır." - B. Necatigil
- arayış
isim Arama işi"Meydan tatminsizlerin tatmin arayışlarına mı kalırdı?" - T. Buğra
- aletle içini muayene etmek
- aramak, araştırmak, araştırmak, arama tarama yapmak, üstünü aramak, yoklamak, bakmak, dikkatle incelemek, arama, araştırma, yoklama, bakma
- dikkatle tetkik ve teftiş etmek
- gemide araştırma yapma. search out araştırıp öğrenmek. search warrant (huk.) arama emri. in search of aramaya
- peşinde. right of search (huk.) arama hakkı.