- çizgi
isim Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril"Bu kâğıda üç çizgi çekti." - Ö. Seyfettin
- sıyrık
isim Çarpma veya vurma sonucunda vücutta hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer
- karalama
isim Karalamak işi
- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- çizik
isim Çizgi
- karalamak
-i Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek"Duvarı karalamışlar."
- çizmek
-i Çizgi çekmek
- oymak
isim Aşiret
- kaşınmak
nsz Kaşıntısı olmak, kaşıma isteği duymak"Başım kaşınıyor."
- tırmık
isim Tırnak beresi"Yüzünde tırmıklar vardı." - P. Safa
- silmek
-i Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek"Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi." - Ö. Seyfettin
- tesadüfi
sıfat Rastlantısal"Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti." - H. Taner
- ısırmak
-i Dişleri arasına alıp sıkmak"Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı." - A. Gündüz
- eşelemek
-i Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak"Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." - C. Uçuk
- cızırdamak
nsz "Cızır" diye ses çıkarmak, cızıldamak
- sıyırmak
-i Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak"Çark elini sıyırdı."
- kazımak
-i Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak"Tahtanın boyasını kazımak."
- kaşımak
-i Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak
- tırmalamak
-i Tırnaklarıyla çizmek veya hırpalamak, tırnaklamak, tırmıklamak, cırmalamak"Böyle çöktüğüm yerde tahtaları tırmalayarak ne kadar ağladım." - Y. Z. Ortaç
- kaşındırmak
-i Kaşınmasına yol açmak, kaşıntı vermek
- cızırdama
isim Cızırdamak işi, cızıldama"İncelip cızırdamaya başlayan sesiyle onlara hitap etti." - R. N. Güntekin
- gıcırdama
isim Gıcırdamak işi
- tahriş etmek
tırmalamak, yakmak
- rasgele
- tırnamak
- tırmalamak, cırmak, çizmek, kaşımak, eşelemek, kurcalamak,
- başlama çizgisi
- cesaret ölçüsü
- hafif yara
- tırnak izi
- yarış listesinden çıkarmak
- yiğitlik de nemesi
- zahmetle para biriktirmek