- son vermek
bitirmek, sona erdirmek"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa
- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- çentik
isim Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık"Bıçağın ağzında çentik var."
- tırmıklamak
-i Tırmalamak
- hafifçe yaralamak
- hafif yara veya tırmık izi
- takozla durdurmak. Scotch tape selofan
- tekerlek altına konulan takoz
- viskisi
- zamklı selüloit şeridi
- zamklı selüloit şeridi.
- çentik.
- İskoçya halkı: İskoçya halk lehçesi