- azarlamak
-i Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek
- homurdanmak
nsz, -e Öfke, kızgınlık, can sıkıntısıyla anlaşılmaz sesler çıkarmak
- tekdir etmek
azarlamak, paylamak
- paylamak
-i Birine kusurundan ötürü sert sözler söylemek, azarlamak"Görümcesi onu paylıyor, o ise Kutlu'nun yüzüne bakıyordu, duymamacasına." - N. Araz
- haşlamak
nsz Bir şeyi kaynar suya daldırmak
- çıkışmak
-e Bir kimseye hoşa gitmeyen bir davranışından dolayı sert sözler söylemek, azarlamak"Ben de ona bile bile sert çıkıştım." - A. Kabaklı
- azarlamak, paylamak, haşlamak, tanlamak