- ucu ucuna
zarf Ancak, en son kertede
- zar zor
zarf Güçlükle"Liseyi zar zor bitirmiş, uyduruk işlerde yıllarca sürünmüştü." - S. Dölek
- ancak
zarf "Yalnızca" anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir"Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi." - O. C. Kaygılı
- hemen hemen
zarf Nerede ise, az zaman sonra"Hemen hemen hepsi vatana döndüler." - B. Felek
- sadece
zarf Yalnızca"Biz burada sadece tekâmül seyrine göre kabataslak bir tasnif denemesi yaptık." - A. K. Tecer
- henüz
zarf Az önce, daha şimdi, yeni"Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum." - Y. K. Karaosmanoğlu
- pek az
- güç bela, anca, zar zor, hemen hemen hiç, pek az