- kaçmak
-e Hızla koşup bir yere saklanmak"Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." - H. R. Gürpınar
- koşmak
nsz Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek"Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor." - A. Ağaoğlu
- seğirtmek
nsz Sıçrayarak yakın bir yere doğru koşmak"İçeriye girip de kalem odasına doğru seğirttiği anda odacı sokaktan seslendi." - E. E. Talu
- koşuşturmak
nsz Bir işi izlemek veya birçok işi yapmak amacıyla sürekli olarak gidip gelmek, koşuşmak"Çok koşuşturuyorum, az yazıyorum diye kızardı, bir şeylere kızar beni de cinlendirirdi." - N. Meriç
- acele gitmek
- acele kaçış
- acele kaçış.