- başka
sıfat Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge"Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." - A. Kutlu
- kaydetmek
-i, -e Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
- yalnız
sıfat Yanında başkaları bulunmayan"Sokaktaki yalnız çocuk."
- idare etmek
yönetmek, çekip çevirmek"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- gayrı
sıfat Başka, diğer
- saklamak
-i Elinde bulundurmak, tutmak"Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı." - İ. A. Gövsa
- kurtarmak
-i Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak"İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur." - A. H. Çelebi
- hariç
isim Dış, dışarı"Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur." - N. F. Kısakürek
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- arttırmak
-i Artırma işi yapılmak
- tutmak
-i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin
- korumak
-i, -den Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek"Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur." - O. S. Orhon
- biriktirmek
-i Toplayıp yığmak
- muhafaza etmek
korumak, saklamak"Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." - B. Felek
- tasarruf
isim Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım"Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı." - R. N. Güntekin
- maada
zarf -den başka, gayrı"Karakol Cemiyeti'nin de İstanbul'dan maada, Bursa havalisinde de faaliyette bulunduğu anlaşıldı." - Atatürk
- tasarruf etmek
bir malın sahibi olmak, onu istediği gibi kullanmak"Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı." - R. N. Güntekin
- esirgemek
-i, -den Korumak, himaye etmek, vikaye etmek"Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim." - H. C. Yalçın
- sakınmak
-i, -den Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek"Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister." - A. Ağaoğlu
- -den başka
- yazgılamak
- haricinde
- kurtarmak,
- bir kenara koymak
- günahtan kurtarıp bağıslamak
- kaybetmemek
- tasarruf yapmak