- selam
isim Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba
- selam çakmak
selam vermek
- selam vermek
selamlamak
- karşılamak
-i Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek"Beni karşıladılar ve ağırladılar." - A. Kabaklı
- selamlama
isim Selamlamak işi"Dünyada varlıklı olanların yolcularını lavantalı mendillerle, uzun boylu selamlamalarına bol bol boş vakitleri olur." - Halikarnas Balıkçısı
- selamlamak
-i Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi yapmak, selam vermek, esenlemek"Onu ve onun gibi ateş altında, duman içinde memleketi için ölmeye atılanları birden selamlıyorum." - H. E. Adıvar
- selâm verme
- aşinalık etmek
- selam çakma
- selâm duruşu
- selâm göndermek
- selamlamak, selam vermek, top ya da bayraklarla selamlamak, karşılamak, selam, selam verme, selamlama, karşılama
- selâm durmak
- selâm durmak .
- selâm merasimi. fire a salute top atışıyle selâmlamak. give a salute selâm vermek. return a salute selamını almak
- selâma karşılık vermek. take the salute (ask.) selâm almak
- top atışı veya bayraklarla selâmlamak