- emniyet
isim Güvenlik"Kendi vatandaşlarının ırz, mal, can emniyeti hakkında teminat istiyorlar." - E. E. Talu
- ihtiyat
isim Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
- koruma
isim Korumak işi"Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi." - Y. Kemal
- muhafız
isim Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu"Hecinlerimizi bir iki muhafızla tepecikler arasına yerleştirmiştik." - F. R. Atay
- güvence
isim Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti
- himaye
isim Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim"Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum." - Y. Z. Ortaç
- korumak
-i, -den Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek"Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur." - O. S. Orhon
- muhafaza etmek
korumak, saklamak"Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." - B. Felek
- garanti
isim Güvence"Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu." - T. Buğra
- korunma
isim Korunmak işi"Ekinlerinizin korunması için de gereken tedbirleri alınız." - N. F. Kısakürek
- koruyucu şey
- ihtiyat tedbiri
- korumak.
- koruyucu şey, koruma, korunma, koruyucu