- boyun
isim, anatomi Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi"Ellerini bu defa boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." - A. İlhan
- sele
isim Yayvan, genişçe sepet"İş önlükleri bağlandı, sele denilen hasır sepetlerle tarlaya dalındı." - O. Kemal
- sele
isim, spor Bisikletin oturulacak yeri
- sele
isim Sere
- sırt
isim, anatomi Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm"Arabacı katırın sırtına binmiş." - F. R. Atay
- bel
isim İşaret
- yüklemek
-i, -e Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
- eşik
isim Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak"Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti." - T. Buğra
- eyer
isim Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne"Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti." - Ö. Seyfettin
- eyerlemek
-i At üzerine eyeri koyup bağlamak, eyer vurmak
- semer
isim At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç"Semere asılı bir sepeti çözüp ağacın uygun bir dalına astı." - N. Cumalı
- semer vurmak
semeri, yük hayvanının sırtına koyup bağlamak, semerlemek"Semere asılı bir sepeti çözüp ağacın uygun bir dalına astı." - N. Cumalı
- eyer, semer, sele, oturak,
- bisiklette oturacak yer
- semere benzer şey