- lastik
isim Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç"Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine." - N. Cumalı
- kaput
isim, askerlik Asker paltosu"İsli tavana bakarak kaputumun düğmelerini iliklemeye başladım." - Ö. Seyfettin
- kaput
isim İskambilde el vermeden yenme
- ıstampa
isim Ağaç, metal vb. üzerine oyulduktan sonra bir yere basılan biçim
- kondom
isim Prezervatif
- prezervatif
isim Cinsel ilişkiyle geçebilecek hastalıklardan korunmak veya kadının hamile kalmasını önlemek için erkeklerin kullandığı ince, saydam bir tür kılıf, kondom, kaput (I)
- kauçuk
isim, bitki bilimi Gövdesi odunsu, öz suyu yapışkan, süt kıvamında, yaprakları oval biçimli, parlak ve kalın, sıcak ülke bitkisi, lastik ağacı, kauçuk (Ficus elastica)
- silgi
isim Kalem veya daktiloyla yazılmış, çizilmiş şeyleri silmeye yarayan, birleşiminde kauçuk olan nesne"Tezgâhın ardındaki raflarda defter, kâğıt, kalem, silgi ve bir sürü hırdavat." - O. Rifat
- masajcı
isim Sağlık veya tedavi amacıyla masaj yapan kimse, masör
- natır
isim Kadınlar hamamında hizmet eden ve müşterileri yıkayan kadın
- galoş
isim Sağlık kurumları, müzeler vb. yerlerde özel bölümlere girerken ayakkabıya geçirilen ince ve şeffaf kılıf
- şoson
isim Kumaş veya ince deriden, çoğunlukla düz topuklu, ayağı bütünüyle saran ayakkabı"Yahya Kemal'in redingotu biraz tozlanmıştı. Şosonları gümüş rengiydi." - A. Ağaoğlu
- tellâk
- berabere kalınca kazananı tayin için oynanılan oyun.
- lastik kaplamak. rubber boot şoson
- lastik kauçuk silgi
- lastik, kauçuk, silgi, lastik ayakkabı, ovucu, kaput, prezervatif, üç oyundan ikisini kazanma, berabere kalınca kazananı belirlemek için oynanan oyun
- ovan kimse veya alet
- şahsiyetsiz kimse. India rubber kauçuk.