- yeterli
sıfat Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli
- kavşak
isim Yol vb. uzayıp giden şeylerin kesiştikleri veya birleştikleri yer
- dolaylı
sıfat Doğrudan doğruya olmayan, dolayısıyla olan, vasıtalı, bilvasıta, endirekt"Sözler ve eylemler birincil anlamlarını yitirdiler, her şey dolaylı yollardan bir başka şeyin göstergesi hâline geldi." - E. Şafak
- dönme dolap
isim Eğlence alanlarında, bir eksen çevresinde yukarıdan aşağı dönen ve oturma yerleri olan eğlence aracı"Her işten sıkıldı ama lunaparkların işlemeli dönme dolaplarına bakmaktan hiç sıkılmadı." - A. Ağaoğlu
- atlıkarınca
isim Yere dikilmiş bir eksen çevresinde döndürülen askılara takılı oyuncak at, uçak vb.nden oluşan bir eğlence aracı"Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa, bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi." - O. C. Kaygılı
- ceket
isim Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi"Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti." - Y. K. Karaosmanoğlu
- dolambaçlı
sıfat Dolambacı olan"Sedyeyle apartmanın dar, dolambaçlı merdivenlerinden çıkarmaya çalışıyorlar." - M. Ş. Esendal
- dolaşık
sıfat Karışık (saç, ip vb.)"Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var" - Karacaoğlan
- dolaylı anlatım
Edebiyat, Roman, öykü gibi edebiyat türlerinde olayların yazar tarafından anlatılması.
- geniş kapsamlı
- çevreleyen
- atlıkarınca, ada kavşak, dolambaçlı, dolaylı, dolaşık
- dolambaçlı yol