- tuhaf
sıfat Acayip"Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı." - T. Buğra
- komik
sıfat Gülme duygusu uyandıran, güldürücü, gülünç"Komik yapılı bir tiyatro mareşaline benziyor." - A. Gündüz
- saçma
isim Saçmak işi
- değersiz
sıfat Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz"Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" - N. Uygur
- rezil
sıfat Alçak, aşağılık"Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" - N. Hikmet
- aptalca
sıfat Biraz aptal, alık salık"Asansör durduğunda, aptalca olduğunu bile bile hâlâ bu kaçırılma olasılığına kafa yoruyorum." - A. Ümit
- anlamsız
sıfat Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız, beyhude, boş, içsiz, yersiz, gıcırı bükme, ipsiz sapsız"Üstelik o gece yorumsuz, anlamsız bir temsilde çok sıkılmıştım." - M. And
- utanmaz
sıfat Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız"Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar." - B. Felek
- gülünç
sıfat Güldürücü, tuhaf, komik"Oynanacak oyunların önceden onaylanması birtakım gülünç olaylara da yol açıyordu." - M. And
- kepaze
sıfat Niteliksiz, değersiz"Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." - H. R. Gürpınar
- gülünçlük
isim Gülünç olma durumu, komiklik"Çağdaş tragedyaların başkahramanı gibi bütün gülünçlükler de benim başıma gelmiş." - A. Ağaoğlu
- maskara
sıfat Eğlendirici, sevimli, güldürücü, soytarı, hoş"Görseniz ne maskara şey!"
- gülünecek
- gülünç, komik, saçma