- yankı
isim Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko"Ben kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin / Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin" - N. F. Kısakürek
- yankı yapmak
ses bir yere çarpıp ikinci kez duyulmak"Ben kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin / Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin" - N. F. Kısakürek
- yansı
isim Bilgisayar veya tepegözle hazırlanan saydamın yansıtılmasıyla perdede ortaya çıkan görüntü
- yansıma
isim Yansımak işi"Balkon penceresinden dolan ışık, ak saçlarından süt mavisi yansımalar yapıyor." - A. İlhan
- yansıtmak
-i Işık, ses, görüntü vb.ni geri göndermek, yansımasını sağlamak, aksettirmek"Ayna ışığı yansıtır. Kubbe, sesi yansıtır."
- aksetmek
-den Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek"Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi" - Y. K. Beyatlı
- aksettirmek
-i, -e Sesi yankılamak
- yankılanmak
nsz Ses vermek, ses çıkarmak, yankı durumunda geri dönmek, aksetmek"Tapınaklar gibi yüksek tavanlı olan bu binanın duvarlarında belli belirsiz bir ilahi yankılanıyordu." - İ. O. Anar
- yankılamak
-i Sesi geri çevirmek, yankı durumunda geri döndürmek, inikâs etmek
- yansıtaç
isim Yansıtıcı
- geri tepmek
- aksolunmak
- geri vurmak
- akis. reverberator aksettirici alet
- yansı lambası
- yansı lambası.
- yansımak. reverbera'tion yankılama