- darılmak
nsz Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek"Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı?" - Ö. Seyfettin
- alınmak
nsz, -e Alma işi yapılmak"Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş." - H. R. Gürpınar
- kızmak
nsz Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak"Taşlar güneşten kızmıştı."
- gücenmek
nsz, -e Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak"Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti." - N. Araz
- içerlemek
-e İçin için öfkelenmek"O adi herife vurmana içerlemiş de değilim." - A. Ümit
- zoruna gitmek
onuruna dokunmak, gücüne gitmek"Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir." - B. Felek
- bir şeyden dolayı kızmak
- bir şeye içerlemek
- bir şeye içerlemek.
- kızmak, içerlemek, kırılmak, gücenmek, alınmak