- aykırı
sıfat Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir, muhalif"Gene de anlamın ne olduğunu çepeçevre bilmiyoruz dersem gerçeğe aykırı bir şey demiş olmam." - N. Uygur
- pis
sıfat Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves
- zıt
sıfat Karşıt, ters"Sizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde." - E. Şafak
- iğrenç
sıfat İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh"Âdemoğulları Haliç'i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır." - B. R. Eyuboğlu
- çirkin
sıfat Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı"Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi." - H. R. Gürpınar
- tiksindirici
sıfat Tiksinilecek durumda olan, menfur"Sofrada tiksindirici her hareketten kaçınılır." - N. F. Kısakürek
- muhalif
isim Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse"Muhaliflerin, Mecliste ordu aleyhine açtıkları cereyan devam ediyordu." - Atatürk
- zıtlık
isim Karşıtlık
- iğrenme
isim İğrenmek işi"Güzelliği görmekten, çirkinliğe bakıp da iğrenmeye vakit bulamaz." - Y. K. Beyatlı
- tiksinme
isim Tiksinmek işi, ikrah, istikrah, nefret"İçinde bu adama karşı garip bir tiksinme, çekinme vardı." - S. F. Abasıyanık
- muhaliflik
isim Muhalif olma durumu
- repugnancy nefret
- karşıt. repugnance
- muhaliflik.
- çirkin, iğrenç, tiksindirici, pis, terbiyesiz