- örnek
isim Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model"Mehmet Akif'in yetişmesi, gençlere bir örnek olarak anlatılmaya layıktır." - İ. A. Gövsa
- tip
isim Aynı cinsten bütün varlıkların veya nesnelerin temel özelliklerini büyük ölçüde kendinde toplayan örnek"Aynı yaşta, aynı tipte, aynı kuvvette iki güreşçi." - B. Felek
- milletvekili
isim Anayasaya göre millet meclisine seçimle giren millet temsilcisi, mebus, parlamenter, vekil"Protokolde yeri, bedava yolculuk ve dokunulmazlıklar gibi özellikleri olan bir milletvekilisiniz." - Ç. Altan
- temsil
isim Birinin veya bir topluluğun adına davranma
- sözcü
isim Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse"Kongrede bunların beş yüz sözcüsü bulunuyordu." - H. Taner
- vekil
isim Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- acente
isim Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş"İtalya'da büyük bir şirketin acentesiyim ben." - R. Enis
- ajan
isim Casus
- mümessil
isim Temsilci"O, yalnız devrinin değil, bütün asırlar boyunca Türk edebiyatının en kuvvetli mümessillerinden biri olmuştur." - A. H. Çelebi
- temsilci
isim Hak ve görev bakımından birinin veya bir topluluğun adına davranan kimse, mümessil"Demokrasinin en basit ve en açık tarifi halkın kendi temsilcilerini gizli oy ile seçmesidir." - M. Kaplan
- acenta
Denizcilik, Deniz işletmelerinin, gemilerini çalıştırırken limanlardaki bürokrasi işlerinde, gemi ve personelinin ihtiyaçlarını teminde aracı olarak kullandığı anlaşmalı veya temsilci kuruluşlardır.
- sembolik
sıfat Simgesel"Türk edebiyatında o zamana kadar böyle sembolik şahsiyetleri ele alarak manzum bir mesnevi yazılmamıştı." - A. H. Çelebi
- delege
isim Kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi, murahhas"Avrupa'da toplanıp, konuşup dağılan milletlerarası konferanslara delege olarak gönderilmiştir." - H. E. Adıvar
- karakteristik
sıfat Bir kimse veya nesneye özgü olan (ayırıcı nitelik), tipik"Dinî temsillerden ladinî temsillere geçiş hususunda bu karakteristik vasıfların mühim bir rolü vardır." - A. K. Tecer
- tipik
sıfat Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik"Pek tipik ve âdeta alametifarikalı bir kadını bulmak zor değildir." - R. H. Karay
- mebus
isim Milletvekili"Ciddi görünümlü bir beyefendiye dönüyorum, mebus olduğunu söylüyorlar." - R. Mağden
- sırdaş
isim Birinin sırrını bilecek kadar ona yakın olan kimse, mahrem"Her konuda yardımcı olabilecek güvenilir bir sırdaş bulmam gerekiyordu." - R. Erduran
- temsil eden
- numune olan
- temsil eden, örnek, tipik, temsilci, vekil
- vekâlet nev’inden
- özdeyen
- özdeyici