- cevap vermek
karşılık olarak bildirmek veya söylemek"Çocuklara verecek cevabı her zaman vardı." - A. Kutlu
- kopya etmek
bir yazı, eser vb.nin aslına bakarak aynını veya benzerini oluşturmak"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- kopyasını çıkarmak
kopya etmek"Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." - P. Safa
- katlamak
-i Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek"Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu." - S. F. Abasıyanık
- tekrarlamak
-i Bir işi bir kez daha yapmak, yinelemek, tekrar etmek"Kar, çam ormanlarını kapladıkça tekrarlayıp durduğu mısraları, bir başkasıyla paylaşmak istemişti." - A. İlhan
- kopyalamak
-i Aynısını veya benzerini çoğaltmak
- türemek
nsz Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak"Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış." - Y. K. Beyatlı
- hücre bölünmesiyle çoğalmak
- hücre bölünmesiyle çoğalmak.
- katlanmış
- kopya etmek, kopyasını yapmak
- tersine katlanmış